-
1 prétendre
v t1 affirmer ileri sürmek◊Il prétend qu'il a raison. — Haklı olduğunu ileri sürüyor.
2 istemek3 prétendre à qqch bir şeyde gözü olmak -
2 aufgelegt
gut/schlecht \aufgelegt sein keyfi yerinde olmak/olmamak;\aufgelegt sein, etw zu tun bir şey yapmayı canı istemek -
3 denken
denken <denkt, dachte, gedacht> ['dɛŋkən]I vi1) ( überlegen) düşünmek (an -) (über/von -);laut \denken ( fam) içinden konuşmak;das gibt mir zu \denken bu beni düşündürüyor;solange ich \denken kann bildim bileli;ich denke nicht daran, das zu tun! bunu yapmayı düşünmüyorum!;ich darf gar nicht daran \denken onu hiç düşünmek [o aklıma getirmek] istemiyorum;wie denkst du darüber? sen buna [o bu işe] ne diyorsun?2) ( sich erinnern) düşünmek (an -), aklından geçirmek (an -);denk daran! hatırında tut!, unutma onu!, aklından çıkarma!;wenn ich so an früher denke eski günleri aklımdan geçirdiğim zaman3) ( annehmen)wer hätte das gedacht kim düşünürdü bunu, kimin aklına gelirdi bu;ich denke schon olabilir;denkste! ( fam) sen öyle zannet!4) ( wollen) istemek;ganz wie Sie \denken nasıl isterseniz!;wo \denken Sie hin! bir düşünsenize!was denkst du gerade? şu anda ne düşünüyorsun?;das hätte ich nicht von ihm gedacht! bunu ondan beklemezdim!, onun bunu yapacağını aklımdan geçirmezdim!;wie hast du dir das gedacht? bunu nasıl düşünüyorsun?;das kann ich mir \denken bunu düşünebiliyorum, bunu gözümün önüne getirebiliyorum;ich habe mir nichts Böses dabei gedacht onu yaparken hiçbir kötülük düşünmedim;für jdn/etw gedacht sein bir kimse/şey için düşünülmüş olmak
См. также в других словарях:
gönlünden geçirmek (veya geçmek) — 1) bir şeyin olmasını veya bir şey yapmayı istemek Topkapı Sarayı nda Hünername minyatürlerine bakarken kaç defa gönlümden bu özleyiş geçti. Y. K. Beyatlı 2) düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük